Siyasal açıdan Kürtlerin bir kriz içinde bulunduğu hususunda ortak bir aklın oluştuğu şaşırtıcı değildir. “Alman şair Novalis, “bütün dönüşler yuvayadır” derken haklıdır ama yuva neresidir?” Ve gerçekten yuvaya dönmek artık mümkün müdür? “Eve dönüş”, siyaset “yapmanın en radikal tarzıdır.” “Şeylerin kendine dönüşü” yani, siyasetin kendi evini/yuvasını merkeze alarak yeniden şekillenmesi ve toplumla bir kez daha ve yeniden yüzleşmesi düşünülebilir. Ev insanın yuvasıdır ve insanlar buradan başlayarak görünür olmaya başlarlar. Siyasetin kendini gösterme tarzı ve dayanağı da buradan itibaren oluşur. Kuşkusuz siyasi alan dediğimiz şey, politik eylemlerimizin, kararlarımızın, düşünsel çatışmalarımızın, kültürümüzün, toplumsal/ulusal sorunlarımızın, haklılığımız/haksızlığımızın sahnelendiği yerdir. Bir diğer deyişle “ insani şeylerin düzenidir” ev ve de yuva. Bu sahnede kırılmalar meydana geldiği gibi yapıcı gelişmelerde olmuştur. O halde biz, kırılma yaratan ve politik/siyasal sahneyi alabora eden bir noktadan başlayalım.